YÖNETİCİLİKTEN ÇOK LİDERLİK YAPIN, DAHA ÇOK KAZANIN!!!

Her zaman söylenir YÖNETİCİMİSİN, LİDERMİSİN diye. Kimi YÖNETİCİYİM der, kimi ise LİDERİM der. Genelde iş yerlerine çalışmak için başvuru yapan her bir birey YÖNETİCİDİR. Çünkü YÖNETİCİ, çizgileri belirli olan ve verilen işi en iyi şekilde sonuçlandırma becerisine sahip olan kişilerdir. Bu tür kişilerin yerlerinin sabit olması, sürekli yeni bilgi girişinin olmaması, meslek körlüğünü de beraberinde getirir.

Bulunduğu alanı temiz görme,

Yaptığı işi iyi yaptığını hissetme,

Zamanı etkin kullandığını hissetme,

Kendini bilgili ve pozitif görme,

Bulunduğu alana hakim olduğunu hissetme gibi yönetim kategorilerinin başarılı gittiğini zanneder.

Bu psikolojik sistemin insan beynindeki seyrine bir bakalım.

KULUÇGA, insanlarda var olan bilginin farkında olmadan üzerine yeni bilgi konulmadığı ve itirazların gelmediği sürece o bilgi ısınma dönemi yaşar ve beyinde onun bir şekli oluşur. Bu şekil artık kendini olgunlaşma sürecine bırakır.

OLGUNLAŞMA, kalıplaşmış bilginin bekleme süresinden dolayı o artık olgun ve güvenilir bir bilgiye dönüşür. Bunun sebebi ise etrafındaki kişilerin vurdumduymazlığıdır. Bana ne, benim işim değil, beni ilgilendirmez ve yönetici ben değilim o gibi sürekli söylenen sözlerdir. Bu dış etkenlerden dolayı bilgi sürekli olgunlaşma devresini yaşar ve artık o bilgi beyinden çıkış için hazır hale gelmiştir.

ÇIKIŞ, işlemi insan beyninde beyincik tarafından beyine sinyal gönderilir. Beyincik, böyle bir olay var, bu karşı tarafa şu şekilde bir olumsuzluk verebilir diye sinyal gönderir, beyin bu sinyali algılama konusunda körelmiştir, artık beyinciğin o uyarısını algılamaz ve o bilgi hızlı bir şekilde ağızdan çıkar.

Bu çıkışın karşı tarafta bir işlem görmediğini bilen insanların itiraz etmemesi bu tür insanlarda bu işi artık ben daha iyi biliyorum rahatsızlığına yol açar.

Bu rahatsızlık artık çoğalmaya başlar ve işletmelerde verimsizlik baş gösterir. Bunun sebebi ise o yöneticidir. Bunun farkında olan farklı kişiler de bu olumsuzluğu söylese de işlem görmez. Çünkü daha önceleri onun için etrafındaki kişiler gerekçeli ve cesur bir şekilde söylem kullanmadığı için, artık o kendini iyi bir yönetici hisseder. Bu tür yöneticilik işletmeleri iflasa kadar götürebilir. Bu tür örneklerden gerçek hayatımızda çok fazla var.

Değişen dünyamızda insan ve müşteri profilleri de sürekli değişmektedir. Bunu gözle görebiliyoruz.

Elektrik enerjisi üreten cam parkeleri artık otobanlarda görebileceğiz. Bunlar aynı zamanda otomobillere elektrik enerji verdiği gibi, kendinin bulunduğu yolu karlı ve buzlu günlerde ısıtması ve bulunduğu ilçeye elektrik vermesi özelliğini de taşımaktadır.

Bunun için işletmelerde çalışan her bir birey yönettiği alanı veya sistemi bir LİDER gibi yönetmesi ve başarılı olması gerekir. O zaman LİDER kime denir.

LİDER, her zaman kendine yeni bilgi yükleyen, geleceği tahmin eden, kişi ve kurumlara yön veren, bulunduğu kategoriyi farklı yapan ve başarısını paylaşan ve paylaştıkça kendini güçlü kılan bir yönetim sistemini uygulayan kişilerdir.

LİDER, kendi beyinciğine gelen her bir sinyali taze bilgi donanımlı beyninde sürekli pozitif cevap alması, ağızdan çıkan sözlerinde makul, mantıklı, bilgili, kazançlı ve başarı adına her şeyin donanımlı olduğunu gösteren kişilerdir.

LİDER, en küçük iş kolundan en büyük iş kolu ve yönetim şeklinde kendini gösterecek kabiliyet ve yetenekte sürekli kendini yetiştiren ve geliştiren kişiler olması işletmeleri başarıdan başarıya taşıyan kişilerdir.

LİDER, bulunduğu tüm ortamlarda istişareye önem veren ve fikirlerin gücüne güvenerek en doğru kararı alma konusunda bir bütün oluşturan ve bulunduğu topluluğu arakasından sürükleyen başarılı kişilerdir.

LİDER, adil davranmasını bilen, ceza ve mükafat sistemini çalıştıran ve her zaman sabırla dinlemesini bilen, nazik, kültürlü ve insanlara katma değer katan kişilerdir.

LİDER, her zaman başarı adına ne gerekiyorsa onu araştıran, öğrenen, uygulayan, öğreten, süreklilik ve sürdürebilirlilik konusunda etkin olan kişilerdir.

Bizler her bir çalışanımızı ve kendimizi LİDER gibi yetiştirmek ve kendimize ve çalışanımıza para ve emek harcayan, ülkemizi ve işletmelerimizi daha BAŞARILI hale getiren insanlar olmalıyız.

Sayğılarımla,
İsmail ŞAHBAZ